MİNDFUL ANNELER VE BABALAR EBEVEYNLİKTE MİNDFULNESS
Biliyoruz ki dünya değişiyor ama çocukların ve gençlerin anlaşılmaya duydukları ihtiyaç eskisinden farklı değil, yani azalmadı. Değişen dünyayla birlikte çocukların dünyayı yorumlaması , eğer yargıları , zaman algıları , insanlar arası etkileşimleri , düşünce tarzları ve duygularını ifade ediş biçimleri gittikçe ebeveyninkinden farklı olmaya başladı. Ebeveynler çocuklarıyla etkili bir iletişim kurmak, çocuklarına olumlu davranış ve alışkanlıkları kazandırabilmek istiyorlar.
Kendine güvenen , geleceğe umutla bakan , geçmişten getirdiklerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek için çocuklarını daha yakından tanımaya ve anlamaya , buna bağlı olarak ebeveynlik tutumlarını ve çocuk yetiştirme yöntemlerini gözden geçirmeye ihtiyaç duymaktalar. İşte tam bu noktada son zamanlarda ‘’mindful ebeveyn’’ kavramı/yaklaşımı ortaya çıktı. Mindful Ebeveynlik , ebeveynlerin an be an farkındalığını çocuğu ile olan ilişkisine taşıması ya da ‘’bilinçli farkındalıkla hareket etmesi’’ olarak tanımlanabilir.
‘’ Mükemmel ‘’ Olmaya Çalışan Ebeveyn ve Stres Kaynakları
Yüklediği sorumluluk ve gerektirdiği çaba dikkate alındığında çocuk yetiştirmek birçok kişinin hayatındaki en zor şeydir. Hem kendi yaşamımızı hem de çocuk yetiştirip onların sorumluluğunu almak hayatımızda; zamanımızı, dikkatimizi , enerjimizi ve kaynaklarımızı nasıl dağıtacağımız konusunda birçok değişikliği beraberinde getirir. Çocukların sorumluluğu ve aile yaşantımızı organize etmek ve bunu iş yaşamıyla dengede tutmak, kendi yaşamamızı unutmak ve kendimizi ikinci plana atmamıza neden olabilir.
Ebeveynler bütün bu zorluklara rağmen çocuklarını sevgiyle , hazla , gururla ve özveriyle yetiştirmeye çalışırlar. ‘’ En iyi ‘’ ve ‘’ doğru davranan’’ Ebeveyn olmayı arzularlar. Aileler genellikle, çocuklarını yetiştirirken eksiksiz ve ideal ebeveyn olmaya çabalar. Bu neredeyse hiçbir zaman mümkün olmadığı için bu durum anneleri oldukça yıpratır. Özellikle anneler yoğun suçluluk duyguları ve kendine güven kaybı yaşayabilmektedir. Ancak bir işi doğru yapmayı istemek ve en iyi ebeveyn olmayı arzulamak , ebeveynler için stres kaynağı olabilir. Ruhsal olarak bu durum; bunalıma , yorgunluğa ve bedensel birtakım şikayetlere ve sonucunda fiziksel bozukluklara bile neden olabilir. Ayrıca stres altında , ebeveynlerin birçoğunun bu becerisi çöker. Baş edemedikleri yoğun duygu dönemlerinde çocuklarına bağırabilir , onları korkutabilir ve hatta dövebilirler.
Günümüzde bazı çocuklar üvey baba ve annesiyle ya da üvey kardeşleriyle yaşamaktadır. Üvey anne/ babalar veya üvey kardeşler destek ya da eğlence kaynağı olabileceği gibi , zorlayıcı duygu ve durumlara neden olabilirler. Bununla birlikte, birçok ebeveyn çocuğunu tek başına büyütmekte ve çocuk anne veya babasının birinden mahrum büyümektedir.
Evlilikle ilgili sorunlar da bir diğer zorlanma kaynağıdır. Bu zorlanma ebeveynliği olumsuz bir şekilde etkilemekte ve etkisini özellikle babalar üzerinde göstermektedir. Babalar evden ve aileden , dolayısıyla çocuklardan uzaklaşmaktadır.
Ebeveynlerin daha sağlıklı bir ebeveyn-çocuk ilişkisine sahip olmaları ve daha duyarlı olmaları konusunda ne yazık ki kitaplar, televizyon programları ve kurslar her zaman beklenilen kadar yardımcı olmayabilir. Çünkü ebeveynlerin çoğu hem kursta öğrendiklerini sonrasında uygulamayı unutabilir, hem de kendi psikopatolojileri bunları uygulamaktan onları alıkoyabilir.
Mindful ebeveynlik, ebeveynlere zorlayıcı duygu ve durumlar konusunda bedensel , zihinsel ve duygusal olarak deneyim kazandırarak onların ebeveynlik stresinin farkında olmalarını sağlamaktadır. Aynı zamanda bu yaklaşım, neyin yanlış olduğunu sorgulamaktan çok , neye ihtiyaç duyulduğu konusunda ebeveynlere yardımcı olmaktadır. Anneler kendilerini yorgun hissettiklerinde , endişelendiklerinde veya çelişki yaşadıklarında bu , patolojik bir işaret değildir. Bu durumda bilinçli farkındalık onların kendilerine ; ‘’ Bendeki hata ne? Niye bunun üstesinden gelemiyorum?’’ yerine ‘’Şu an ne yapmam gerekiyor? Ne tür bir destek bana yardımcı olabilir?’’ sorularını sormalarını teşvik eder. Bu durumlar dikkate alındığında annelerin çocuklarını yetiştirirken ihtiyaç duyduğu bir diğer beceri de öz-şefkattir. Mindful ebeveynlik uygulamalarında ailelerle öz-şefkat içeren belirli uygulamalar da yapılır ve bu ( şefkat meditasyonu gibi ) ailelere çok yardımcı olabilir.
Mindfulness , Ebeveyn ile çocuk arasındaki herhangi stresli bir durumun nasıl büyük bir duygusal patlamayla sonuçlanabileceğini göz ardı etmez. Tüm bu etkileşimler oldukça hızlı ve kendiliğinden meydana gelmektedir. Birçok ebeveyn bu tür dürtüsel tepkilerin sonrasında pişmanlık duyup kontrollerini kaybedip yıkıcı davranışları için utanabilirler.
Koşulsuz sevgi veya fiziksel cezalar vermek yerine sınır koymak
‘’Mindful biri olmak ‘’ ve ‘’Mindful bir ebeveyn olmak’’ arasında iki farklı şey olabilir.
Belki en ön sıraya alabileceğimiz üç mindful ebeveynlik tutumunu şöyle sıralayabiliriz:
Bu beceriler zorlayıcı durumlarla baş edilmeye dair iyi bir rol model olmanızı sağlarken aynı zamanda ebeveyn-çocuk ilişkisini korumaya da yardımcı olur.