Yaşadığımız dijital çağ, kitle iletişim araçlarının önemini ve etkisini daha da artırmıştır. Hareket, ses, renk ve ışığı birleştirerek ilgi çeken ve birden fazla duyuya yöneldiği için de etkisi artan televizyon, özellikle çocuklar için önemli bir eğitim ve gelişim aracı olma özelliğine sahiptir. Öte yandan, aşırı ve bilinçsizce seyredilen televizyonun çocuklar üzerinde telafisi mümkün olmayan zihinsel ve psikolojik sorunlara yol açabileceği de unutulmamalıdır.
Televizyon, daha ilk aylardan itibaren çocukların ilgisini çeken bir araçtır. Birkaç aylık bebekler bile bu renkli, hareketli ve sesli görüntüyle ilgilenir, görüntüleri büyük bir merakla takip ederler. O–6 yaş döneminde öğrendiği ve televizyonda gördüğü her şeyi gerçek zanneden çocuklar için televizyon, hem “dünyaya ve hayata açılan bir pencere” görevi görür, hem de çocukların hayal dünyasını besleyen bir kaynak etkisi yapar. Ama televizyon karşısında unutulan veya “savunmasız ve kontrolsüz” bırakılan bir çocuk için televizyon, çok olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Televizyonun bu dönemde çok aşırı izlenmesi çocuğun dil ve sosyal gelişiminde bazı sıkıntıların ve eksikliklerin oluşmasına neden olabilir. Çünkü bu dönemde çocuklar, televizyondaki görüntüleri tamamen “somut” olarak algılar ve uygulamaya çalışırlar. Yani çizgi filmde gördüğü bir hareket veya sahneyi olduğu gibi yapmaya çalışabilir. Bu durumda çizgi filmlerin birlikte izlenmesi ve yorumlanması büyük önem taşır. Aynı zamanda seçilen çizgi filmler, çocukların yaş dönemlerine uygun olmalı, bilinçaltlarına şiddeti körükleyen mesajlar göndermemelidir.
Çocuğa rahat yemek yedirmek veya sakince oturmasını sağlamak amaçlı olarak televizyon seyretmeye teşvik edilen çocukların okul yıllarında da sürdürecekleri bir televizyon izleme alışkanlığı gelişmektedir. Ayrıca anne-babası televizyonu çok izleyen çocukların da yine model alma yoluyla “zaman geçirme” ve “eğlenme” aracı olarak televizyonu tercih etmeleri söz konusudur. Küçük yaşlardan itibaren televizyon izleme saatleri sınırlandırılmayan çocuklar okul yaşlarında televizyon bağımlısı olmaya adaydırlar. Kontrolsüz şekilde televizyon izlettirilen çocukların yorum yapma, muhakeme etme yeteneklerinin olumsuz etkilendiği bilinmektedir. Çünkü televizyon izlemek tek yönlü, “pasif” bir etkinliktir. Oysa en etkin öğrenme yolu deneyerek ve yaşayarak öğrenmedir. Televizyon karşısında fazla kalan çocuk, doğrudan ve hazır bilgi almaya alışır ve çevresiyle etkileşim içine giremez. Bu nedenle televizyonun “olumlu” etkileri, ancak sınırlı ve seçilmiş programların izlenmesiyle sağlanabilir.
Yetişkinler televizyonu haber almak veya eğlenmek amacıyla, çocuklarsa dünyayı anlamak ve tanımak amacıyla kullanırlar. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte televizyon izleme saatlerinde çocukların tercihine veya yaş dönemlerine göre program seçmesi şarttır. Çocuklar için ayrı bir televizyonun olduğu durumlarda ise, “Çocuk televizyonun karşısında iyi vakit geçiriyor, biz de rahat ediyoruz.” diye düşünmek çok yanlıştır. Çocuğun, televizyon izleme anında anne babasına her zaman ihtiyaç duyabileceği, soru sorarak merakını gidermesi gerektiği ve birlikteyken, bazı olumsuz mesajların önlenebileceği unutulmamalıdır. Önemli olan, çocuğu bu dönemde – mümkün olduğu kadar – televizyonla baş başa bırakmamak ve büyüdükçe ona bu konuda bilinç ve seçicilik kazandırmaktır.
Anne babalar açısından, televizyonla ilgili en temel prensip “sınırlama ve seçici davranma “ olmalıdır.. Öncelikle çocuğunuzun izlediği programların hangileri olduğunu bilmeli ve çocuğunuz için ne kadar yararlı ve gerekli olduğunu önce siz değerlendirmelisiniz.
Ailelere düşen görevler, çocuğa seçici olmayı ve televizyon gibi hem olumlu hem olumsuz etkilere sahip olan bir aracı doğru kullanmayı öğretebilmektir. Televizyon bizi değil, biz televizyonu kontrol ettiğimizde hayatımıza yararlı etkilerini yansıtabilecektir.
Anne-Babalara Öneriler
3 yaş civarında çocukların çizgi film, belgesel ve eğitimsel programları izlemeleri onların yaratıcılıklarını geliştirir ve hoşça vakit geçirmelerini sağlar. Ancak bu yaşlardan itibaren televizyon başında geçirecekleri vakit sınırlandırılmalıdır. Bebeklik çağlarından itibaren fazla televizyon izlettirilen çocukların özellikle iletişim ve konuşma becerilerinin gecikmesi riski oluşmaktadır.
Bazı çizgi filmlerin aşırı şiddet ve korku öğesi içerdikleri ve bu nedenle çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkiye yol açtıkları bilinmektedir. Oyun çağı çocuğu henüz hayal ile gerçeği ayırt edemeyeceğinden şiddet ve saldırganlık içeren görüntülerden daha çok etkilenir. Bu nedenle çocuğunuzun izlediği çizgi filmlerin denetimini siz yapmalısınız.
Okula giden çocukların, dinlenme, yemek yeme, oyun oynama, uyku ve ders zamanları çıkarıldığında eğer vakitleri kalıyorsa televizyon seyretmelerine izin verilmelidir. Bu saat de genellikle derslerin bitmesinin ardından planlanmalıdır.
Çocuğun yaşına uygun programlar izlemesi sağlanmalıdır. Yetişkinler için hazırlanmış dizilerin ve filmlerin ya da “şiddet ve olumsuz örnekler” içeren programların çocuklara izlettirilmemesi gerekmektedir.
Çocuklar genellikle evde yalnız hissettiklerinde ve uygun aktivite bulamadıklarında televizyonu tercih etmektedirler. Çocuğunuzun yaşına ve ilgi alanına uygun oyunlar bulup onunla oynayabilirseniz ve televizyon dışında birlikte eğlenebileceğiniz aktiviteler bulabilirseniz çocuğunuz televizyon izlemek yerine sizinle oynamayı tercih edecektir.
Bazen kullandığınız bütün yöntemler etkisiz kalabilir, böyle durumlarda, bir uzmandan psikolojik destek almanız sizi ve çocuğunuzu rahatlatacaktır.